i here without baby but your still on my lonely mind i think about you baby and I dream about you all the time i here without you baby but your still with me in my dreams and tonight it only you and me...

11/01/2009

Başlıksız Alsında

küçücük odanın içinde iki kişilk hayat yaşıyoruz.hayat dediğimiz kavramsa koskocaman seneleri bulabiliyor.2 hafta içinde ise aslında 2 haftada değil şu lanet olası 1 gün boyunca yaşadıklarımı düşününce 19 yılın değerini bilememişim daha doğrusu hiç bir şeyi öğrenememişim ya da en büyük kavramsalın herkese özellikle bir erkeğe karşı duyulmaması gerektiğinii.bu asla sevgi değil güven.büyük bir şey değil yaşadığım belki ama kendimden nefret etmeme tüm erkeklere kin duymama neden oldu.belki de doğru insana yakın kişisin diyen insandan bile uzaklaşmama...kimseye söyleyememek ne olduğunu kendini herkesin tiksindiği lağam fareleri gibi hissetmene daha çok neden oluyor.halbu ki hayallerim vardı bu seneyle ilgili.her geçen gün hayallerden daha çok uzaklaşıyorum.oysa hayaller kurmamamı çok iyi biliyordum ya da kimseye güvenmemen gerektiğini.yazarken bile hala bileklerimin acısını 1 gün öncesini çok iyi hatırlıyorum.paranoyaklığın zirvesindeyim şu anda.kapıyı kilitlememekten pencerenin açık olmasından korkuyorum.uyuyamıyorum çünkü gözümü kapatınca o an geliyor aklıma.erkeklerin yüzüne bakınca korkuyorum kimsenin peşimde olmasını dokunmasını istemiyorum...kaçıp gitmek istiyorum bu kahrolası yerden...ellerimle bir şeye dokunamıyorum kendime bakamıyorum bile...neden ben diye sorguluyorum 24 saatten beri.temmuza geri dönüp o konuştuğumuz günü tekrardan yaşayıp konuşmamayı istiyorum.seni koruyup kollayacak insanlardan uzaktasın ve bu daha çok korkutuyor beni.her şeyini ezberlemiş her şeyi göze almış psikopat olma yolunda ilerleyen biri var karşımda.belki bi tarafları yese ya da içerde arkadaşım olmasa daha kötüsü olabilirdi.ilk defa 24 saat önce bağırmak isteyipte bağıramamaktan korktum.belki de küçük bi yer olmasaydı...katilleri daha iyi anlayabiliyorum şu anda.elimdeki şişeyi kırıp defalarca sokup çıkarabilirdim...keşke erkeklerle kızlar aynı güçte olsaydı bileklerim acımazdı şu an.tabuları yıkabilseydim korkumu yenip her şeyi göze alsaydım...acizliğin ne demek olduğunu tattım 24 saat önce.24 saat önce yaşadıklarımın daha beterini yaşayanlarını daha iyi anladım.kavramsallar olmasaydı hayatta ya da karşındaki insanda sana o gözle baksaydı.uzak durmanın yaşadıklarına saygı göstermenin anlamını daha iyi bilseydi keşke...kaybedecek şeylerin olmadığını bilsende tiksinme duygusuna ya da...19 yaşında çoğu şeyi kaybetmek...inançlarını,sevgiyi,güveni...24 saat önce olmasaydı bugün belki önemli olduğumu hissettiren insana yakın olabilirdim ama ne 24 saat öncesini geri getirebiliyorum ne de 24 saat önce kaybettiğim önemli olduğumu hissetme duygumu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder