i here without baby but your still on my lonely mind i think about you baby and I dream about you all the time i here without you baby but your still with me in my dreams and tonight it only you and me...

11/22/2009

Dön Bana

Ve her şey bitti...Oyas ki geçen gün istanbula gidince görüşmeyi planlamıştık.Şimdi ise yeni fotoğraflar başka birisiyle.Üzülmemem lazım yeni bi ilişki içerisindeyim bende ama kalbimde aklımda sürekli.Sevgilimle yattığımız zaman bile bir an önce rüyamda görmek istiyorum onu.Belki de yoktur ilişkisi diye iç geçiriyorum.Umut ediyorum....Her şey farklı olabilirdi 10 yıl içerisinde.Yeniden başlayabilirdik zamana yenik düşmeden ama olmadı yenildik zamana...Aldatmalarına katlanıyordum göz görmeyince gönülde katlanır misali...Şimdi durum öyle değil somut bi şeyler var.Uzak olmasaydık keşke ya da özlediğim zaman anında yanına gidebilecek bir mesafede olabilseydim.Kesmeseydim saçımı yenik düşmeseydi her zaman.Şimdikiylede mutluyum aklımda yoktu 1 haftadır.Ta ki arkadaşım gözlerinin içi gülüyor ama gözlerinin altında yine hüzünler saklı diyene kadar.! hafta sonra İstanbuldayım onunla beraber zaman geçirdiğimiz yerlere gideceğim gözlerim onu arayacak belki bulamayacak belki bulup....Eskiden ne güzeldi her şey...Sabahın 6sına kadar konuşur öyle okula giderdim gerçekten mutluydum ailemle tanıştırmıştım ona güveniyorlardı...Of hep benim bokluklarımdan belki de...Belkilerin arasında kaybuldum geçmiş zamanda yaşıyorum.Yılbaşında gelecekti buraya mutlu olacaktım yaşadığım kaldığım yeri görecekti....Özledim onu delicesine...Her gün erkek arkadaşımın profiline bakmam gereken yerde hala onun profiline bakıyorum her saat neredeyse...2 gün öncesine kadar ne güzeldi buluşmaya karar verdik yine yere düştü kendisi kaldırmaya mecalim yok bu sefer...Zaten artık kaldıracak başka biri var.Bense beni sakinleştiren ilaçlara başvuracağım yine...Aynı film dönüyor sürekli benim için.Yazasımda yoktu aslında ama sıkıntılıyım işte bi şeyler karalamak istedim sadece.Arka fonda Cem Özkandan Dön Bana çalıyor ama biliyorum dönmeyecek geri dönse bile eski heyecan kalmayacak.Sorguluyorum kendimi acaba yeni ilişkiye başlamasaydım her şey eskiye dönebilir miydi yeni bir sayfada...Şimdi kendimi sorgulama zamanı belki çıkarım işin içinden....

11/16/2009

don kişottun sen ve ben rapunzel



don kişottun neden yel değirmenleri diye sormadım biliyordum hep yere yıkılacağını...sürekli bizden büyük şeylerle savaşıp durduk sonucunu bile bile...yardım etmeye çalıştıkça birbirimize iyice boka saplandık.garipti aslında kendimizi masallardaki kahramanlarla özdeşleştirip durduk.ne ben rapunzel olabildim ne de sen don kişot...ikimizde çok iyi biliyorduk kim olduğumuzu o yüzden belkide hiç yan yana fotoğrafımız yok.kendimizi gördüğümüz zamanlarda sildik hep birbirimizi.nüfus cüzdanımdaki yaşıma göre olgundum nüfus cüzdanındaki yaşına göre çocuk...hangimizdik biz yan yanayken?belki sızmadan önce hayattan beklentilerimizi söylemeden önce...beklenti değildi aslında bekleyemezdik o kadar...hani rapunzel olacaktım ya ben korktum işte kahramanın olmaktan bir gecede kendim kestim saçlarımı sıçtım içine.yine uzuyorlar ama bu sefer başka çocuğun elinde kitabım belki onun kahramanı olurum...en son gülerken yaşlandığını hissettim yüzündeki çizgilerde.bak çöküyorsun işte yavaşyavaş bense...bakmıyorum artık kendime hoş daha öncedende bakmıyordum ya...bu sefer o şehri özlerken içinde sen yoksun işte buna seviniyorum ben senden önce görülmesi gereken yerleri görcm diye ama yine biliyorum kaldığımız yeri arayacak gözlerim konuşurken ya bu sokak değildi diyeceğim lafın en alakasız yerinde.sonra bi çocukla bulacağım orayı gözüm 2.kata ilişecek.belki yine moralim sikindirik olur giderim üstümde senin tişörtünle yaparım abuk sabuk resim kapıyı açarsın yüzüne bile bakmam sen söylenirsin yine küfredersin saatlerce bana.bense umursamam o an seni ve siktiğimin dünyasını kendi dünyama çekilirim yaratırım kendime çöpten adamlar.dışarı çıkarız rus kızlarına kafam bozulur saçmalarım yine çirkinim ama onlar kadar aptal değilim en azından diye.sonra laf atarlar bana siklemezsin bile bende söverim sana ilk ben giderim eve kilitlerim kapıyı gidersin yine başkalarının koynuna sabah döndüğünde beni yine umursamaz tavırlarımla bulursun.başa döner her şey kaçar giderim günlerce haber alamazsın.gariptik aslında.erkek gibi takılır kadın gibi dolaşırdık sokaklarda.arkadaşlarımızdı garipti bizim belki tanışmamızda...yıllarca beklersin ben hatırlamam...aslında bana değer verdiğini çoğu kez beni kurtarmanda anladım...izleri ise geçti birer birer....farklıydı aslında biz seninle.iki uçta farklı sahnelerdeydik.arkadaşların kadın erkek ilişkilerindeki bakış açılarıma hayran kalır sense onların yanında gururlanacağına yerin dibine sokardın.bense sikerler bakışımı atıp kalkar giderdim.olgunlaştırdın beni farkında olmadan.sende olgunlaştın aslında benim sayemde en azından günü birlik ilişkilerine son verdin.bense senden sonra katagorilere ayırdım hepinizi eskileri çıkardım bir bir...onları genelledim sana ise apayrı yer açtım.şerefsizdin sen...çoğu gece ağladım lanet olası güneşin doğuşunu görene kadar...adam olsaydın 1 defalığına o rolü üstlene bilseydin yanımda olurdun diye...her tarafım yara bere içinde kaldı o hani ikimizinde anlamını karşılayan dövmem vardı ya yemeyip içmeyip yaptırdığım yine yemedim içmedim senden sonra sildirdim onu.kaçıncı kez izlerini yok ettim!tabi senin hiç haberin yoktu merak etmedin bile.çoğu kez uyumadan seni izledim sense rüyanda kim bilir hangi kızla aldatıyordun beni.her seferinde yakın arkadaşım dediğin insanla yakalıyordum seni.o yüzden inanmam artık bi kızla bi erkeğin arkadaş olabileceğini illa bi bokluk yaşanır aralarında.hani her seferinde yere yıkılıyordun ya yine dönüp ben kurtarıyordum seni...küçük kızın babasına aşkı gibi dişiliğin verdiği aşkla aşıktım ben sana.belki o yüzden kopamadım senden.çoğu zaman tekrarlattın kendimi bana.sonra bende bıraktım kendim olmayı senin gibi pislik bi insan oldum bende.tüm bedenimi yorduğun gibi kalbimide yordun...en son savaştığın yel değirmeni bizim aşkımızdı ve sen yine yere yıkıldın bense şimdi başka çocuğun elinde bambaşka bir kahramanım...

11/06/2009

Aptalım Efendim


Şimdi bugün benim sınavım vardı.Köpekler gibi çalıştım.1 aydır okula gitmiyordum 1 ayın eksiklerini kapattım 4 günde.Zaten kaldım sınıfta aynı dersler.Neyse...2 gündür sabahlıyorum bu içimdeki ders aşkıyla.' gündür uykusuzdum.Bugün o sıçtın mavisiyle karşılaştıktan sonra bir uyku bastırdı anlatamam sana.Dedim uzanayım biraz.Oda arkadaşımda uyumamıştı o uyandırır uyursamda dedim kendi kendi.Hay sıçıyım iç sesime demez olaydı.Bir güzel uyandım küçük gözlerime hakim olamıyorum kapanıyor sürekli,arkadaşımın anlattıkları masal gibi geliyor.En sonunda sızıp kalmışım.Saat 8.30da arkadaşım odadan çıkarken uyandırdı.O kapıdan ben bacadan hesabı uyuyakaldım.8.35te sevgilim aradı.Yine aynısı.Farkında değilim ben uyuduğumun.En sonunda saat 11.55te telefon çaldı.Baktım sevgilim dedim sıçtın kızım yalan söylesende olmaz.Eli mahkum açtım telefonu.Söyledim en şirin sesimle sınavı kaçırdığımı "geliyorum ben" dedi.Telefonu kapatır kapatmaz içimi bir pişmanlık sardı anlatamam.Nasıl sövüyorum kendime.Lan mal zaten kaldın sistemi biliyorsun yatılır mı hiç?%30 etkiliyor zaten,aptal sabahlamak senin neyine yat zıbar...Erkek arkadaşım geldi kızmadı ama kendime engel olamıyorum ki bildiğim ne kadar sokmalı sikmeli küfürler varsa hepsini bir bir saydım kendime.Ağlıyorum deli gibi.Kolayda değil haziran prof'una girebilmem için puan toplamam lazım bu puanda bu sınavlarla oluyor.Bi de en kolay sınavdı bu ya...Offff daha annemler arayıp nasıl geçti bilmem ne faslı var.Salaklık eder ağzımdanda kaçırırım ben şimdi.Napalım artık pişmanlıkla kıçımın üstüne oturarak geçiririm güzelim haftasonunu...

y'e y'e y'e çıtır çıtır


Geçenlerde fal baktırdım artık fallara vurdum kendimi o derece.Pür dikkat kadını dinliyorum.Olacak dese telefona sarılıp arayacağım.Dinliyorum dinliyorum kadın yok duygularımı,beklentilerimi tatmin edemiyor.En sonunda beklediğim harfi söyledi."y harfi var" dedi.Tamam soyadında var oley tutuyor ama arkasından hemen ekledi" yeni tanışacağın biri.Kalabalık bir ortamda.İlk dikkatini çekmeyecek ama sen onun dikkatini çekeceksin.Tam aradığın insan.Senin gibi gezmesini tozmasını çok seviyor.bla bla bla..."dedi.Haydaaa...bu yeni insan nerden çıktı.O günden beri bende takıntı oldu y harfi.Hele kalablık ortamlarda.Birini gözüme kestiriyorum ve kendi kendime "bakma lan bakma y harfi vardır belki içinde."diyorum.Biri benden hoşlanır olsun adında soyadında yoksa 2.3. ismi var mı yok mu hepsini araştırıyorum.Yoksa olmaz diyip sepetliyorum.Böyle değildim ben ya işlerim fallara kaldı.Hoş o falda hazırlığı geçiyorsun dedi ama şimdi köpekler gibi hazırlık yollarında sürünüyorum.O kısmı pek ilgilendirmiyorda kim bu y.Hoş bi çocuk var ama dikkatimi çekti benim olmayacak onunla:(Oysa pekte hoştu çocuk.He bi de y ile yurtdışında yaşıyormuşuz ona yol varmış.Benim kesin 2 sene sonra erasmusla gitmem lazım belki oradadır.Hey allam yarın sınavım var ben oturmuş ne düşünüyorum.Şu y neredeyse bulsun beni de kurtarsın şu sikinidirik hayatımdan...(:

11/03/2009

O kadar üzgünüm ki böğürerek şarkı söylüyorum....
I wanted you to know I love the way you laugh
I wanna hold you high and steal your pain away
I keep your photograph; I know it serves me well
I wanna hold you high and steal your pain

cause I'm broken when I'm open
And I don't feel like I am strong enough
cause I'm broken when I'm lonesome
And I don't feel light when you're gone away

The worst is over now and we can breathe again
I wanna hold you high, you steal my pain away
Theres so much left to learn, and no one left to fight
I wanna hold you high and steal your pain
cause I'm broken when I'm open
And I don't feel like I am strong enough
cause I'm broken when I'm lonesome
And I don't feel right when you're gone away

cause I'm broken when I'm open
And I don't feel like I am strong enough
cause I'm broken when I'm lonesome
And I don't feel light when you're gone away
hık hık:'(:'(

11/01/2009

Başlıksız Alsında

küçücük odanın içinde iki kişilk hayat yaşıyoruz.hayat dediğimiz kavramsa koskocaman seneleri bulabiliyor.2 hafta içinde ise aslında 2 haftada değil şu lanet olası 1 gün boyunca yaşadıklarımı düşününce 19 yılın değerini bilememişim daha doğrusu hiç bir şeyi öğrenememişim ya da en büyük kavramsalın herkese özellikle bir erkeğe karşı duyulmaması gerektiğinii.bu asla sevgi değil güven.büyük bir şey değil yaşadığım belki ama kendimden nefret etmeme tüm erkeklere kin duymama neden oldu.belki de doğru insana yakın kişisin diyen insandan bile uzaklaşmama...kimseye söyleyememek ne olduğunu kendini herkesin tiksindiği lağam fareleri gibi hissetmene daha çok neden oluyor.halbu ki hayallerim vardı bu seneyle ilgili.her geçen gün hayallerden daha çok uzaklaşıyorum.oysa hayaller kurmamamı çok iyi biliyordum ya da kimseye güvenmemen gerektiğini.yazarken bile hala bileklerimin acısını 1 gün öncesini çok iyi hatırlıyorum.paranoyaklığın zirvesindeyim şu anda.kapıyı kilitlememekten pencerenin açık olmasından korkuyorum.uyuyamıyorum çünkü gözümü kapatınca o an geliyor aklıma.erkeklerin yüzüne bakınca korkuyorum kimsenin peşimde olmasını dokunmasını istemiyorum...kaçıp gitmek istiyorum bu kahrolası yerden...ellerimle bir şeye dokunamıyorum kendime bakamıyorum bile...neden ben diye sorguluyorum 24 saatten beri.temmuza geri dönüp o konuştuğumuz günü tekrardan yaşayıp konuşmamayı istiyorum.seni koruyup kollayacak insanlardan uzaktasın ve bu daha çok korkutuyor beni.her şeyini ezberlemiş her şeyi göze almış psikopat olma yolunda ilerleyen biri var karşımda.belki bi tarafları yese ya da içerde arkadaşım olmasa daha kötüsü olabilirdi.ilk defa 24 saat önce bağırmak isteyipte bağıramamaktan korktum.belki de küçük bi yer olmasaydı...katilleri daha iyi anlayabiliyorum şu anda.elimdeki şişeyi kırıp defalarca sokup çıkarabilirdim...keşke erkeklerle kızlar aynı güçte olsaydı bileklerim acımazdı şu an.tabuları yıkabilseydim korkumu yenip her şeyi göze alsaydım...acizliğin ne demek olduğunu tattım 24 saat önce.24 saat önce yaşadıklarımın daha beterini yaşayanlarını daha iyi anladım.kavramsallar olmasaydı hayatta ya da karşındaki insanda sana o gözle baksaydı.uzak durmanın yaşadıklarına saygı göstermenin anlamını daha iyi bilseydi keşke...kaybedecek şeylerin olmadığını bilsende tiksinme duygusuna ya da...19 yaşında çoğu şeyi kaybetmek...inançlarını,sevgiyi,güveni...24 saat önce olmasaydı bugün belki önemli olduğumu hissettiren insana yakın olabilirdim ama ne 24 saat öncesini geri getirebiliyorum ne de 24 saat önce kaybettiğim önemli olduğumu hissetme duygumu...